Yarasaların genelde korkulan ya da sevilmeyen hayvanlar olduğu gerçeğine karşılık çok farklı ve ilginç olduklarını da unutmamak lazım. Ayrıca ekosisteme de yararı olduğu konularını da gözden çıkarmamız gerekir. Gelin yarasalara dair birkaç ilginç bilgiye göz atalım.
Yarasalar olmasaydı muza veda edebilirdik
300’den fazla meyve türü polenleme için yarasalara bağımlıdır. Yarasalar fındık, incir ve çikolatanın ana maddesi olan kakao tohumlarının yayılmasına yardımcı olmakta. Yarasalar olmasaydı, agave veya o filmlerde gördüğümüz ikonik saguaro kaktüsü gibi bitkilere de sahip olamayacaktık.
Dünya çapında 1.400’den fazla yarasa türü bulunmaktadır
Yarasalar, çöl ve kutup bölgeleri dışında gezegenin neredeyse her yerinde bulunabilir. Boyut ve şekil farklılıkları da aynı ölçüde dikkat çekici. Yarasaların boyutları, bir metal paradan daha hafif olan Yaban Arısı Yarasası (dünyanın en küçük memelisi), kanat açıklığı 182 santimetreye kadar çıkabilen uçan tilkilere kadar çeşitlilik gösterir.
Yarasa uçabilen tek memelidir
Uçan sincap sadece kısa mesafelerde süzülebilirken, yarasalar gerçek uçuculardır. Bir yarasanın kanadı değiştirilmiş bir insan eline benzer. Parmaklarınızın arasındaki derinin daha büyük, daha ince ve gergin olduğunu düşünebilirsiniz. Her bir parmak kemiği arasında uzanan bu esnek deri zarı ve birçok hareketli eklem, yarasaları çevik uçucular yapar.
En yaşlı yarasa 41 yaşında
Hayvan ne kadar küçükse ömrünün de o kadar kısa olduğu düşünülür, ancak yarasalar bu kuralı bozuyor. Çoğu yarasa vahşi doğada 20 yıldan az yaşasa da, bilim insanları 30 yıldan fazla yaşayan altı tür tespit etmiş bulunuyor. 2006 yılında Sibirya’da yaşayan küçük bir yarasa 41 yıl ile dünya rekorunu kırmayı başarmış.
Yarasalar ufak tefek olabilirler ama çok hızlılar
Bir yarasanın ne kadar hızlı uçtuğu türüne göre değişir, ancak yeni bir araştırmaya göre saatte 160 kilometrenin üzerinde hıza ulaşabilmektedirler.