Dünya çapında yarı iletken üretiminin önde gelen isimlerinden biri olan TSMC (Taiwan Semiconductor Manufacturing Company), geçtiğimiz günlerde Intel ile ortak bir girişim kurma konusunda medyada çıkan haberlere yanıt verdi. TSMC’nin üst yönetimi, Intel ile herhangi bir ortaklık kurma niyetlerinin olmadığını kesin bir dille açıkladı. Bu açıklama, teknoloji dünyasında hem yatırımcılar hem de sektördeki diğer şirketler arasında büyük yankı uyandırdı.
TSMC, uzun yıllardır bağımsız bir üretici olarak tanınmış durumda ve global piyasada büyük bir itibar sahibi. Şirketin CEO’su Mark Liu, Arizona’daki yeni fabrikalarının, Tayvan’daki tesisleriyle benzer üretim verimliliği seviyesine sahip olduğunu belirtti. Arizona fabrikasının modern teknolojiyle donatıldığını ve üretim kapasitelerinin dünya standartlarında olduğunu vurgulayan Liu, bu bölgede üretim alanında herhangi bir problem yaşamadıklarını ifade etti.
Arizona fabrikası, TSMC’nin Amerikan topraklarındaki ilk büyük yatırımı olarak biliniyor. 12 milyar dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen bu tesis, ABD’nin yarı iletken bağımsızlığını artırma hedefine önemli bir katkı sağlıyor. TSMC’nin bu tesisi, nano teknoloji üretimi ve yüksek performanslı çip tasarımı gibi alanlarda da dikkat çekiyor.
Intel, global yarı iletken pazarında TSMC’nin en büyük rakiplerinden biri olmasına rağmen, özel üretim kapasiteleri ve teknolojik altyapıları sebebiyle zaman zaman iş birliği spekülasyonlarına konu olan iki firmadan biri. Ancak TSMC’nin bu konudaki net tavrı, gelecekte böyle bir ortaklık ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor.
Şirketin üretim verimliliğini artırarak müşterilere daha etkin ve hızlı hizmet sunmayı amaçladığını belirten yönetim, Tayvan ve Arizona tesisleri arasında hızla büyüyen talep ve bağlantıdaki kalite devamlılığının sürdürülebilir olması için özen gösterdiklerini kaydetti. Şu an için şirketin mevcut politika ve stratejilerinde herhangi bir değişikliğin olmayacağı bilgisi verildi.
Bu gelişmeler ışığında, TSMC’nin bağımsız kalma stratejisini sürdürerek, endüstriyel rekabet ortamında kendine sağlam bir yer edinme çabasında olduğu gözlemleniyor.
