Nikola Tesla’nın İcatları ve Hayat Hikayesi!

Yaşadığınız sokağın tepesinden tutun da, yaşadığınız evin, şu anda elinizdeki telefonun kablosuz çalışmasının bir başlangıcı var.

Bilim dünyasında önemli isimlerden biri olan Nikola Tesla kimdir?

Elektronik ve manyetizma alanında başarıları ile bilinen Nikola Tesla ne icat etti çerçevesinde birçok buluştan bahsetmek mümkün. Nikola Tesla’nın bilime ve insanlığa katkısı, çalışmaları hakkında birçok konuya değinilebilir.

Tarihin en üretken mucitlerinden biri olarak bilinen Nikola Tesla, çığır açan fikirleri ve icatlarıyla dünyada silinmez bir iz bıraktı. Elektrik mühendisliğine yaptığı yenilikçi katkılardan esrarengiz kişisel yaşamına kadar Tesla’nın mirası, modern teknoloji ve endüstriyi şekillendirerek çeşitli alanlarda yankılanmaya devam ediyor.

Gelin birlikte Nikola Tesla’nın hayatını, icatlarını, günümüzde hangi alanlara katkılar sağladığına birlikte bakalım

Nikola Tesla 1856’da Avusturya İmparatorluğu’nda, şu an Hırvatistan sınırları içinde bulunan Smiljan‘da doğdu. Babası papaz olan Nikola Tesla içinde aynı mesleği yapmasını istemişti fakat Nikola Tesla bu konuya sıcak bakmıyordu. Annesinin desteğiyle birlikte fizik ve bilime yönelen Tesla dünyaya değer katmak için özel hayatından bile feragat etti. Hayatını bekar bir şekilde sürdüren Tesla’nın aseksüel olduğu biliniyor. Evlilik yerine tüm zamanını icatlarına harcamak istemesi kişisel tercihlerinden biri.

Nikola, Prag Üniversitesi’nde aldığı eğitimden büyük bir zenginlik elde etti, ancak 1878’de okulu bırakmak zorunda kaldı. Bu kararının arkasında, sosyal sorunlarla mücadele etmesi yatıyordu. Yani Nikola Tesla için asosyal bir kimliğe sahipti diyebiliriz. Özel yetenekleri ve becerileri, mühendis olarak yüksek bir ücretle iş bulmasına engel olmadı. Ancak, aynı dönemde büyük bir depresyon geçirdi ve ailesiyle arası açıldı. Soyadını Draganic’ten Tesla’ya değiştirerek yeni bir başlangıç yapmaya karar verdi.

Tesla, ilerleyen yıllarda Charles Ferdinand Üniversitesi’ne devam etti, ancak babasının ölümü üzerine bu okulu da terk etmek zorunda kaldı. Yeni bir başlangıç yapmak için Paris’teki bir şirkete katıldı. Matematik ve fizikle ilgilenmesi, bu yeni işinde elektrik akımlarına olan merakına dönüştü.

O yıllarda elektrik enerjisi, Edison’ın doğru akım denilen yöntemle dağıtılıyordu. Tesla’ya göre burada büyük bir hata vardı. Her zaman, insanlar tarafından kabul gören yaygın doğruların, daha iyi bir alternatifi olduğunu savunan taraftaydı. Okulunu bırakıp, New York’a gemiyle ulaştığında hiç parası kalmamıştı. İş bulmalı, elektriğin patronlarına aklındakileri anlatmalıydı.

Paraya olan ihtiyacı, sadece hayatta kalmak için değil, icatlarını gerçekleştirmek için de vardı. Bu nedenle, Western Union’da çukur kazma işçisi olarak çalışmaya başladı. Bir yıl boyunca toz ve toprak içinde çalışarak transformatörler, doğru akım motorları, neon lambalar ve jeneratörler gibi projeler üzerinde çalıştı.

Ancak, bu projeler tek başlarına anlam ifade etmiyordu. Tesla’nın hayatında dönüm noktası, yerel bir firma olan A. K. Brown’un sahipleriyle tanışmasıydı. Bu tanışma, Tesla’nın projelerini kağıda dökerek patent almasını sağladı. Zamanla, aldığı patent sayısı yaklaşık 30’a ulaştı.

Tesla, Amerika’ya gidip fikirlerini orada hayata geçirmek istedi. Zaman içerisinde Amerika’da bilime değer veren insanlarla tanışır ve fikirlerini sunma fırsatı yakalar. O dönem bu insanlar Tesla’yı Edison’un şirketine götürüp Edison ile tanıştırırlar. Alternatif akım ile yapabileceklerini anlattıktan sonra Edison’un teori ile vakit kaybediyorsun sözlerine içerlenir. Ancak Edison’un doğru akım santrallerinde büyük bir verimsizlik problemi vardır. Bu problemi çözmesi karşılığında kendisine 50 bin dolar gibi bir ücret önerilir. Tesla kendi labaratuvarını kurmak için bu teklifi kabul eder ve gece gündüz çalışarak tüm problemleri giderir. Hakettiği ücreti istediğinde ise Edison, sen hiç Amerikan mizahından anlamıyorsun der ve Tesla’ya ücretini ödemez.

Tesla fikirlerine inanan birkaç küçük yatırımcı ile tanışır ve ilk şirketi olan Tesla Şirketi’ni kurar

Kısa bir süre sonra, bir başka yatırımcı, Tesla’nın hayalindeki alternatif akım ile çalışan motor fikri üzerine yatırım yapmayı kabul eder. Tesla motorun üretimini tamamlar ve tam hayal ettiği gibi çalıştığını büyük bir memnuniyetle izler.

Edison ise bu sırada tüm bu gelişmeleri takip eder ve Tesla’nın fikirlerinin ilerlememesi için elinden geleni yapar. Hatta bu konuda o kadar ileri giderki Tesla’nın savunduğu alternatif akım ile çalışan ve idam için kullanılacak olan elektrikli sandalyeyi üretir. Bu elektrikli sandalye ilk olarak 1890 yılının Ağustos ayında bir hükümlü için kullanılır. Sandalye, ani kalp durmasına neden olacağına inanılan 1000 Volt’a ayarlanmıştır. Bu ayar, bir gün önce bir at üzerinde denenmiş, ve ani ve temiz bir ölüme yol açacağına kanaat getirilmiştir. Elektrik verilen mahkum ölmemiştir ve doktorların, mahkumun yaşadığını teyit etmesi üzerine, bu defa 2000 volt akım verilir. Toplam sekiz dakika süren infaz korku filmine dönüşür, mahkumun damarları patlar ve vücudu alev alır. İzleyenler, dehşet içinde hapishaneden kaçarlar. Amaç alternatif akımın ne kadar riskli ve kötü olduğunu göstermek ve Tesla’nın fikrinin insanlık için zararlı olduğu algısı oluşturmaktı. Başarısız olunan bu idam denemesi sonrasında Edison biraz daha ileri giderek yeni bir plan daha yapar. Dünyaca ünlü bir sirkte birkaç hafta önce ürkerek birkaç insanın ölümüne neden olan file idam cezası verdirtir ve herkesin gözü önünde bu fil alternatif akıma maruz bırakılır ve öldürülür…

Tesla yapılanlara aldırmadan, çalışmalarına devam eder ve çok daha az maliyet ile çok daha fazla elektrik üretebileceğini düşünür. Edison ile bu kez dünyanın en büyük fuarlarından bir tanesinin ışıklandırma projesinde karşı karşıya kalır. Edison’un vermiş olduğu teklifin üçte biri bir fiyat verir ve ihaleyi kazanır. O gün Tesla, Edison’a karşı büyük bir zafer kazanmıştır. Chicago Dünya Fuarı, Tesla’nın ucuz elektriği ile günlerce aydınlatılmıştır.

Peki, Tesla daha nelere imza attı?

Radyoyu Marconi icat etti sanılır, X ışınlarını Röntgen’in keşfettiği, vakum tüp amplifikatörünü de Forest’in. Ayrıca Floresan lambayı, neon ışıklarını, hızölçeri, otomobillerdeki ateşleme sistemini, radarın temellerini, elektron mikroskobunu ve mikrodalga fırını da Nikola Tesla’nın icat ettiğini bilen sayısı sınırlıdır.

AC Akım Jenaratörleri ve Motorları, MRI , lazer teknolojisi, robot teknolojisi, deprem makinesi de Nikola Tesla’nın teorileri kaynaklık edinilerek yaratılmış projelerdir. Yukarıda bahsettiğimiz alternatif akımın kurucularından Tesla’nın diğer icatlarını madde madde inceleyelim.

Radyo

Guglielmo Marconi ve Nikola Tesla, modern radyonun gelişiminde önemli roller oynamıştır. Tesla, 1890’ların başlarında radyo dalgalarını denemeye başladı ve kablosuz iletişim için kullanılabileceğine inanıyordu. Ancak, laboratuvarında meydana gelen bir yangın, çalışmalarını durdurdu ve Marconi’nin İngiltere’deki ilk radyo iletişimini gerçekleştirmesine yol açtı.

Her iki mühendis de 1890’ların sonlarında radyo tabanlı patentler için başvurdu. Tesla, ABD’de bazı ödüller aldı, ancak Marconi’nin de patent almaya çalıştığı biliniyor. İkilinin icatları, kablosuz iletişim için temel oluşturdu ve günümüzde yaygın olarak kullanılan radyo teknolojisinin gelişimine katkı sağladı.

Tesla, radyo dalgalarının denizdeki gemileri tespit etmek için kullanılabileceğini bile öne sürdü. Bu fikir, sonradan deniz ve hava güvenliğinde önemli bir rol oynayan RADAR teknolojisine dönüştü.

Gölge Grafiği

Radyoloji, tıp alanında hastaları teşhis etmek ve insan vücudunu anlamak için önemli bir yöntemdir. X-ışınları, farklı vücut maddeleri tarafından emilerek iç organların görüntülenmesini sağlar. Bu yöntem, kemiklerde ve organlarda hasarı belirlemek veya yabancı cisimleri bulmak için kullanılır.

Nikola Tesla, elektrik ve mühendislik alanındaki çalışmalarıyla tanınırken, radyo teknolojisinin gelişiminde de etkili oldu. 1890’larda radyo dalgalarını deneyen Tesla, kablosuz iletişim için kullanılabileceğine inanıyordu. Ancak laboratuvarında meydana gelen bir yangın, çalışmalarını durdurdu ve Guglielmo Marconi’nin radyo iletişimini başlatmasına yol açtı.

Tesla’nın icatları, radyo alıcıları ve vericileri gibi teknolojilerin gelişiminde kritik bir rol oynadı. Onun ve Marconi’nin çabaları, kablosuz iletişim teknolojisinin gelişimine öncülük etti ve insanların dünya çapında anında iletişim kurmasını sağladı.

Ayrıca, Tesla’nın X-ışınları ve diğer tıbbi görüntüleme biçimleri üzerindeki çalışmaları da önemlidir. X-ışınlarıyla yapılan deneyler, insan vücudunun içini görüntülemenin mümkün olduğunu gösterdi ve radyolojinin gelişimine katkı sağladı.

Sonuç olarak, Nikola Tesla’nın icatları, teknolojinin ve tıbbın gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Kablosuz iletişim ve tıbbi görüntüleme teknolojileri, Tesla’nın çalışmalarının bir mirasıdır ve günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Uzaktan kumanda

Uzaktan kumanda olmadan televizyon veya diğer cihazları yönetmek oldukça zor olurdu. Ancak, Nikola Tesla’nın icatları sayesinde bu mümkün hale geldi. Tesla, radyo dalgalarını kullanarak uzaktan kumanda sistemi geliştiren ilk kişilerden biriydi.

1898 Elektrik Sergisi’nde, Tesla’nın uzaktan kumanda prototipi olan bir gemiyi kontrol etmesi büyük bir ilgi gördü. Bir radyo verici cihazı kullanarak, su havuzundaki küçük bir gemiyi dört metre uzaktan kontrol edebildi. Bu teknoloji, gemi ile kumanda arasında fiziksel bir bağlantı olmaksızın çalıştığı için büyüleyici olarak kabul edildi.

Bu tür uzaktan kumanda teknolojisinin askeri amaçlarının bile farkındaydı. Radyo kontrollü torpidolar gibi uygulamalar, düşman gemilerine saldırmak için potansiyel olarak kullanılabilirdi, ancak bu tür uygulamalar ancak daha sonraki yıllarda gerçekleşti.

Günümüzde, uzaktan kumanda sadece televizyonları değil, aynı zamanda uyduları, araçları ve oyuncakları kontrol etmek için yaygın olarak kullanılmaktadır.

Hidroelektrik jeneratör

Elektrik üretiminin geleceği füzyon gücünde olabilir, ancak şu anda yenilenebilir enerji giderek daha büyük bir öneme sahip. İklim değişikliğini tersine çevirmenin anahtarı, fosil yakıtları azaltarak yeşil enerji kaynaklarına yönelmekten geçiyor. Bu dönüşümde öncü olanlardan biri, doğal kaynaklardan enerji elde etmeye odaklanan Nikola Tesla oldu.

1890’larda, Niagara Şelalesi Komisyonu, şelalelerin enerjisini elektriğe dönüştürmek için bir santral kurma planları için çeşitli şirketlere danıştı. Tesla, Westinghouse Electric Company’nin proje için seçilmesine yardımcı oldu ve çoğu hidroelektrik santralinin inşasında kullanılan patentler geliştirdi. Bu tesis, Buffalo’nun elektrik ihtiyacını karşılayarak başarısını kanıtladı ve daha sonra New York şehrinin çoğuna elektrik sağlamak için genişletildi.

Tesla, çocukluğundan beri Niagara Şelalesi’nin gücünden faydalanmayı hayal etti. Bu hayalini gerçekleştirmek için ABD’ye seyahat etti ve Niagara Şelalesi hidroelektrik santrali üzerinde çalıştı. Bu çalışmalar, yenilenebilir enerjinin ana kaynaklardan biri haline gelmesine yardımcı oldu ve Tesla’nın öncülük ettiği fikirler bugün hala kullanılıyor.

Tesla bobini

1891 yılında Nikola Tesla tarafından icat edilen Tesla bobini, bir elektrik rezonans transformatör devresidir. Radyo frekansı salınımını kullanarak, kablolu bağlantı olmadan çok düşük akımlarda inanılmaz derecede yüksek voltajlar üretebilen bir transformatörü çalıştırabilir. Son derece yüksek voltaj, elektriğin havada hareket edebileceği anlamına gelir ve hava parçacıklarını iyonize ederek iletken hale gelirken görünür yaylar oluşturur.

Başlangıçta Tesla’nın planı, elektriğin dünyanın dört bir yanındaki alıcılara kablosuz olarak iletilmesine izin vermek için devasa Tesla bobinleri kullanmaktı. Bunun pratik ve maliyetli olduğu kanıtlandı, bu yüzden onları başka kullanımlara soktu. Aslında Tesla, X-ışınlarından radyo dalgalarına kadar her şey üzerinde önemli deneyler yapmak için cihazının çok sayıda varyasyonunu kullandı. Tesla bobini olmasaydı, mucit ve bilim adamı çalışmalarının çoğunu gerçekleştiremeyebilirdi. Bu, kariyeri boyunca yaratmaya devam edeceği icatların sayısını sınırlayacak ve en önemli keşiflerinden bazılarını engelleyecekti.

Tesla bobinleri, ilk kablosuz iletişim iletimlerini oluşturmak için de kullanıldı. Günümüzde Tesla bobini pek çok cihazda pratik bir araç olarak kullanılmasa da (televizyonlar, radyolar ve araba ateşlemeleri gibi bazı önemli istisnalar olsa da), yine de önemli bir buluştu. İnsanların elektrik hakkındaki düşüncelerini değiştirmeye yardımcı oldu, iletilme ve kullanılma biçiminde devrim yarattı.

Robot tekne

1898 Elektrik Sergisi’nde tanıtılan Tesla’nın uzaktan kumandalı robot teknesi, sadece teknolojinin gücünü değil, aynı zamanda robotik alanındaki başlangıcını da temsil ediyordu. Bu tekne, uzaktan kumanda teknolojisinin kullanılmasının yanı sıra otomatik yanıt yeteneğine de sahipti, bu da gelecekteki robotların öncüsü olarak kabul edilebilir.

Tesla, bu teknenin sadece insanlar tarafından değil, aynı zamanda kendi başlarına dış etkilere cevap verebilecek otomatlar için bir ileri adım olduğunu düşünüyordu. Bu otomatlar, bir operatöre ihtiyaç duymadan kendi zihinlerine sahip gerçek robotlar olacaktı. Bu kavram, sadece oyuncak arabalara değil, aynı zamanda uçaklar, uydular, gemiler ve askeri cihazlar gibi birçok alanda uygulamaları olan uzaktan kumandalı robotların gelişimine yol açtı.

Günümüzde, uzaktan kumandalı robotlar ev eğlencesinden uzak uçaklara ve uzay araçlarına kadar geniş bir alanda kullanılmaktadır. Bu teknoloji, Ay ve Mars gibi uzak noktalardaki robotların kontrol edilmesinde bile kullanılmaktadır.

Bu hikayenin size gülünç taraflarından bahsetmek istiyorum; Nikola Tesla gerçek bir dahiydi ve sürekli olarak projelerini engellemeye çalıştılar. Projelerini gerçekleştirebilseydi belki de dünyanın her yerine ücretsiz elektrik dağıtılabilecekti, bu da beraberinde nasıl bir dünya da yaşardık sorusunu akıllara getiriyor.