Epic Games, Google ve Samsung’un rekabeti engellediğini iddia ederek antitröst davası açtı. Şirket, Samsung’un “Auto Blocker” özelliğinin üçüncü taraf uygulama mağazalarını engellediğini ve Google’ın Play Store’unu koruduğunu savunuyor.
Epic Games, Google ve Samsung’a karşı yeni bir antitröst davası açtı. Şirket, Google ve Samsung’un, Android cihazlarda üçüncü taraf uygulama mağazalarının kullanımını engelleyerek rekabeti kısıtladığını iddia ediyor. Epic Games, özellikle Samsung’un “Auto Blocker” özelliğinin, kullanıcıların Google Play Store ve Samsung Galaxy Store dışındaki kaynaklardan uygulama indirmesini zorlaştırdığını belirtiyor.
Epic Games CEO’su Tim Sweeney, bu davanın tüketicilerin rekabetin tüm avantajlarından yararlanabilmesi ve istedikleri iş ortaklarını özgürce seçebilmesi için önemli bir küresel mücadele olduğunu vurguladı. Şirket, Samsung’un Auto Blocker özelliğini varsayılan olarak etkinleştirdiğini ve bu özelliğin devre dışı bırakılmasının zor olduğunu iddia ediyor.
Bu dava, Epic Games’in Google’a karşı 2020 yılında açtığı ve Google’ın uygulama dağıtımı ve ödemeler üzerindeki kontrolünü rekabeti engelleyici bulduğu davanın devamı niteliğinde. 2023 yılında ABD’de bir jüri, Google’ın Play Store’unun bir tekel olduğunu belirlemişti. Epic Games, bu davanın sonucunda Google’ın uygulamaların diğer kaynaklardan daha kolay elde edilmesini sağlamak zorunda kalacağını umuyor.
Epic Games, bu davayı sadece ABD’de değil, Avrupa ve Asya’da da açmayı planlıyor. Şirket, Google ve Samsung’un rekabeti engelleyici uygulamalarının dünya genelinde tüketicilere zarar verdiğini savunuyor.
Samsung, Auto Blocker özelliğinin kullanıcıları kötü amaçlı yazılımlardan korumak için tasarlandığını belirtiyor. Ancak Epic Games, bu özelliğin üçüncü taraf uygulama mağazalarını engellemek için kullanıldığını iddia ediyor. Google ve Samsung, bu iddialara henüz resmi bir yanıt vermedi.
Epic Games’in bu yasal mücadelesi, teknoloji devlerinin uygulama mağazaları üzerindeki kontrolünü sorgulayan ve rekabeti teşvik etmeyi amaçlayan daha geniş bir hareketin parçası olarak görülüyor. Şirket, bu davanın sonucunda tüketicilerin daha fazla seçenek ve daha düşük fiyatlarla karşılaşacağını umuyor.