Eski PlayStation yöneticisi Shawn Layden, konsol gücü yarışının zirveye ulaştığını ve tüketicilerin artık daha güçlü konsollarla ilgilenmediğini belirtiyor. Layden, oyun pazarının daha geniş kitlelere hitap edebilmesi için donanım gücü yerine içerik çeşitliliğine odaklanması gerektiğini vurguluyor.
Eski PlayStation yöneticisi Shawn Layden, oyun konsolu donanım yarışının artık bir zirveye ulaştığını ve büyük çoğunluğun daha güçlü makinelerle ilgilenmediğini belirtiyor. Layden, PlayStation’da geçirdiği 30 yılın ardından, konsol üreticilerinin daha geniş kitlelere hitap etmesi gerektiğini ve artık sadece daha yüksek güç seviyelerine odaklanmanın tüketici ilgisini çekmediğini vurguluyor. Donanımın gücüyle değil, içerik kalitesiyle rekabet edilmesi gerektiğini belirten Layden, gelişmiş grafik teknolojilerinin yalnızca sınırlı bir etki yaratacağını ifade etti.
Layden, konsol pazarının bugüne kadar her nesilde artan geliştirme maliyetleriyle karşılaştığını, ancak bu trendin artık sürdürülemez hale geldiğini dile getiriyor. Ona göre, konsol pazarı bir “sert reset”e ihtiyaç duyuyor ve bu reset yalnızca oyun süreleriyle veya terafloplarla değil, içerik çeşitliliği ve tüketici kitlesine hitap etme biçimiyle ilgili olmalı.
Layden, özellikle ray tracing gibi grafik teknolojilerinin çoğu kullanıcı için fark edilmediğini ve bu teknolojilerin potansiyelini görmek için mükemmel koşullar gerektiğini belirtiyor. “Güneş ışığı TV’nize vuruyorsa ray tracing’i göremezsiniz” diye espri yapan Layden, güç artışlarının artık çoğu oyuncuya hitap etmediğini düşünüyor.
Yakında piyasaya sürülecek olan PlayStation 5 Pro modeline de değinen Layden, donanımın daha fazla güçle sınırlı kalmasının anlamsız olduğunu belirtiyor. Yeni konsol, daha büyük bir GPU ve gelişmiş AI destekli yükseltmelerle gelecek, ancak Layden’a göre bu tip donanım gelişmeleri artık pazardaki temel belirleyici unsur değil.
Konsol pazarındaki bu değişimi göz önünde bulunduran Layden, konsol üreticilerinin farklılaşmak için içerik odaklı bir strateji izlemesi gerektiğini söylüyor. Bu yaklaşım, oyunların süreleri yerine oyunculara sundukları deneyim ve erişim kolaylığı üzerinde durmayı gerektiriyor.
